NOIR HİKAYESİ
‘’Cesur bir duygu, parfümün karakterini giyinir‘’ sözleri NOIR’ın mottosudur. Yeni bir koku deneyimi, ruhun özgürlük alanının ayrılmaz bir parçasıdır. Bir kokuyu tasarlamak, hayal dünyamızda kurguladığımız etkileyici bir koku geçişinin en büyük ilham kaynağıdır. Duygularımızı şekillendiren kokular, eşsiz ve kabiliyetli tasarımlara ihtiyaç duyar. Doğanın duş aldığını hisseden bir tasarım atölyesinde, Venüs’ün lüks piramitlerine kadar uzanan ve beden hikayelerini parfüm reçetelerinde eskizleştiren bir dünyaya sahiptir NOIR.
‘’Bedenin koku hafızası’’, ‘’Ten oyunları’’ gibi atölye koleksiyonlarını deneyim merkezine çevirmiştir.
NOIR kokuları, ait olduğu bedenlerde uzun süre mükemmel anları keyifli hatıralara dönüştürür.
THE ORIGIN
1988’ de Fransa’da yaşayan ve birçok markayla iş birliği yapan F.C. Chander, 2009 yılında tüm özel koku formüllerini torunu C. Mandev’e bırakmıştır. Butik bir koku atölyesinde bu özel tasarımlardan ilham alan MANDEV, eşi K. Mandev ile Nişantaşı adreslerinde, etkileyici ve nadir bulunan hammaddeleri ‘’Koku Müzesi’’ ile bir mağaza konseptinde sunmaya başlamışlardır. Dünyanın birçok bölgesinden gelen misafirlere bugün hala satışları devam etmekte olan ikonik parfüm koleksiyonlarını yapmaktadırlar.
NOIR, kurulduğu andan itibaren, var olan koku kültürünü geride bırakıp Türkiye’nin ilk niş parfüm yolculuğunu başlatmıştır. Eşsiz koku reçetelerini nadir bulunan hammaddeler ile harmanlayarak koleksiyonlarına her yıl yeni tasarımlar eklemektedirler. Hali hazırda Fransa başta olmak üzere birçok bölgede marka iş birlikleri yapmaktadırlar.
DOĞA İLE YAPILAN SÖZLEŞME
O; Rönesansın tutkulu kırmızısı, O; asırlık ağaçların melodisini dinleyen snop bir öpücük. Kullanılan her bir esans, kutsal doğanın bedenine ait bir parçadır. NOIR’ın duygularıyla fısıldadaşan bu zarif sonsuzluk, bedenini bir tasarım atölyesine çevirmiştir. Yıllanmış Oudh ağaçları, asil anatomisiyle ilerleyen leopar ya da Misk ceylanına saygıyla eğilip onun gibi kokabilecek maddelerin arayışına çıkılan sonsuz bir yolculuk. NOIR’ın elleri doğanın bedeninde dolaşırken, doğa onun atölyesinde çırılçıplak gezinmektedir. Yılların ne anlama geldiğini unutan milyonlarca yıllık bu serin soluklu birleşim, özel karışımların yatağında uyanır.
NOIR, O’na beden ustası derken, O ise bu hassas duyguları heyecanla takip eder. NOIR masasında ten kokuları, destinasyonlar ve doğanın parmak izleri ile birbirine karışır.
Doğanın ten kokusunu ödünç alıp, şehirli bir yansımaya çevirmek… NOIR’ın bu hassas dengeyi onur duyarak üstlenmesi… Ona duyduğu hayranlık, incelikli ve kabiliyetli bir iletişim sonucu ortaya çıkan bu birlikteliğin oluşturduğu sayısız hikayeler.